Hasan Hüseyin Korkmazgil Sanatı-Yaşamı

85,50 TL
95,00 TL
Yazar
Mehmet Aydın
Baskı
1. Baskı
Sayfa
184
* 8,01 TL den başlayan taksitlerle!

Hasan Hüseyin'in şiirleriyle ilk kez Dost, İmece ve Ataç dergilerinde tanıştım. Bu şiirler, söyleniş ve öz yönünden çok değişik nitelikler taşıyordu. Ozanı hakkında edinebildiğim bilgilerin sınırı ise çok dardı. Ne ki, şiirler sesi, duygusu, öfkesi, özlemleri ve görüntüleriyle bizim insanlarımızı ve bizim toprağımızı dile getiriyordu. Yer yer onlarda kendi dileklerimi de buluyordum.

1963 yılında Paris'te, Sayın Güzin ve Abidin Dinolar'ı ziyaretlerim sırasında, değerli yazar ve yazın inceleyicisi Güzin Hanım'ın, Mahmut Makal'ın ‘Bizim Köy’ adlı kitabını Fransızca'ya çevirmesine tanık olmuştum. Dinolar'a, ‘Bizim Köy’de geçen köy gereçlerinin açıklanmasında yardımcı olurken, onlar benden Türkiye'de yaşanan sanat yeniliklerini sordular. O zaman, Türkiye'de yeni bir ‘şiir yıldızı’nın doğmakta olduğunu belirtip, kendilerine Hasan Hüseyin hakkındaki sınırlı bilgilerimi aktarmıştım.

Aradan yıllar geçti. Hasan Hüseyin’le 1968 yılında, Uludağ'da karşılaştım. Yanında Ressam Balaban vardı. Hasan Hüseyin'e beni, Balaban tanıttı. Balaban ayaküstü ona, Bursa'da sürdürülen sanat etkinliklerinden ve kendisini bir öğrencimin kıl payı ölümden kurtarmasından söz etti. Böylece orada kısa bir tanışmadan sonra uzun yıllar görüşmemek üzere birbirimizden ayrıldık.

İkinci buluşmamız, Ankara'da Hakki Torunoğlu'nun bir sergisinde gerçekleşti. Sergiyi gezerken, karşı karşıya geldiğimizde çocuklar gibi sevinip büyük bir özlem giderdik. Ben, kendisine ‘’Turaç’’ adlı şiiri üstüne izlenimlerimi anlattım. Koluma girmiş, hem beni dinliyor, hem de gözlerinin içi gülüyordu. Bu buluşmadan sonra, ara ara değişik yerlerde bir araya geldik. Hele bir gece Bilgi Yayınevi redaktörü Zeki Akıncı'nın evinde ev sahibi, Hasan Hüseyin, Cemal Gürlek ve ben, geç saatlere değin unutulmaz anlar yaşadık. O gece hepimiz konudan konuya atlıyor, söz sıra sırasında ağırlığı hep Hasan Hüseyin'e bırakıyorduk. Hasan Hüseyin bir ara bana dönerek: ‘’Aydın Hoca, şu çevirilerdeki ‘sankülot ve donsuz' sözcüklerine bir türlü ısınamadım. Bu özdeş sözcüklere nasıl bir karşılık düşünürsün?’’ diye sordu. Ben de yanıt olarak, ‘’baldırıçıplak, şellek’’ sözcüklerini söyleyince, «Yaşa be Hoca! Sağolasın sen. Türkçemizdeki incelik ve zenginlik, hiçbir Batı dilinden aşağı değildir’’ çoşkuyla kükredi.

Hasan Hüseyin’le bir araya geldiğimizde geçmiş anılarımızdan, güncel sanat ve toplumsal olaylardan söz ederdik. Bu arada, sık sık geçim sıkıntıları yüzünden durmadan çalışmak zorunluğundan yakınır, isteklerini tam yerine getiremeden bir kör kurşuna hedef olmak kaygılarını da dışa vururdu. Özellikle gençlerimizin birer bozuk para gibi harcanmalarına içi yanardı.

Hastalığından yaklaşık yirmi gün önce gene Sakarya’da buluştuk. Bir gün önce de oğlu Temmuz, Iiseyi okumakta olduğu Ağlasun'dan Ankara'ya, Şubat tatili dolayısıyla gelmiş. Eve dönerken, duyarlı bir baba sevecenliğiyle süpermarketten ona, bal ve sevdiği yiyecekler alıp filesini doldurmuştu. Tam ayrılırken,’’ Şu bizim Balaban, evimde bir aydır konuktu. Arabasının aküsü boşalmış. Arabayı çalıştırmak üzere, arkadan iteklerken biraz üşütmüşüm galiba’’ dedi. Kendisini evine dek götürmeyi önerdimse de kabul etmedi. O zaman, şubatın soğuğundan korunması gerektiğine dikkatini çektim ve ayrıldık.

Bilindiği gibi bir süre sonra onulmaz sayrılığa yakalandı. Kendi kendime, bunca acılara ve çilelere katlanan Hasan Hüseyin, er-geç bu sayrılığı da yenecektir diye düşünüyordum. Doğaya karşı direncini sürdürdüyse de, sayrılığını bir türlü yenemedi.

Bitkisel bir yaşam içindeyken değerli ozanı, içim burkula burkula evinde görmeye gittim. O dev gibi insan, bir avuç kalmıştı. Bakışlarında ve davranışlarında tutarlılık yoktu. Boynuna sarılıp yanaklarından öptüğümde, kendimi tutamayarak boşandım. O sırada Hasan Hüseyin'in yüzünde derin çizgilerle birlikte, gözpınarlarında iki damla yaş belirdi.

Bu belirtilerin bir içtepi görüntüsü mü, yoksa bir duyarlığın yansıması mı olduğunu hala ayırt edemedim. Ancak o, sağlığında ayrıntılı yaşam öyküsünü bana vereceğinden söz etmişti. Bu gerçekleşmemiş dileğin, gün ışığına çıkmasını bugün kendim için bir görev kabul ediyorum. Şu kısa çalışmayla da onun engin dünyasına bir kapı açabilirsem, kendimi mutlu sayacağım.

Bu arada, ilerde daha geniş incelemelere olanak hazırlamak üzere birkaç röportajla, Hasan Hüseyin'in saptayabildim yakın dostlarına ve sözlükçesine de yer verdim. Ayrıca, Hasan Hüseyin'i en iyi anlayan, onun gerçek ozanda her yönden büyük katkıları olan çok değerli Azime Korkmazgil'e yardımlarından dolayı burada teşekkürü, bir borç bilirim.

Bu yapıtın yayımını sağlayan Hatiboğlu Yayınevi yönetmeni Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu ile Şahin Basımevi'nin ustalarına da gönül borcumu belirtmek isterim.

Mehmet Aydin

Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Hasan Hüseyin Korkmazgil Sanatı-Yaşamı H.OĞLU 01
Hasan Hüseyin Korkmazgil Sanatı-Yaşamı

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.